BANKANIN LEHTARDAN TEMİNAT MEKTUBU BEDELİNİ DEPO ETMESİNE DAİR İSTEMİ VE YÜKSEK MAHKEMENİN KONUYA YAKLAŞIMI

Sitemizde yayınlanan makaleler ve diğer hukuki metinler; yazarın bilimsel kriterleri esas alarak oluşturduğu kişisel hukuki görüş ve değerlendirmelerinden ibarettir. Hukuki danışma niteliği taşımaz ve hukuk büromuz açısından hukuki sorumluluk doğurmaz. Somut hukuki sorularınız için doğrudan bir avukatın danışma hizmetine başvurmanız önemle tavsiye olunur.

Ülkemizin sanayi ve ticaret yaşamında önemli bir yer tutan ve uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir teminat türü olarak banka teminat mektubuna dair Yüksek Mahkeme içtihatlarına yansıyan bir konunun incelenmesi amacıyla bu kısa makale kaleme alınmıştır. Mektubu düzenleyen muhatap bankanın, lehtardan veya kontragandan mektup bedelini depo etmesine dair isteminin teorik perspektifte ve yargı kararları ile birlikte incelemeye çalışacağız.

I.GENEL OLARAK BANKA TEMİNAT MEKTUBU

Türk ekonomisinde önemli bir teminat türü olarak uygulamada görülen yaygınlığına karşılık kanunkoyucu teminat mektubuna dair detaylı bir düzenleme yapmamıştır. Banka teminat mektubu isminden de anlaşılacağı üzere esasen bir bankacılık işlemidir. Nitekim banka teminat mektubunun değinildiği ve incelendiği mevzuata baktığımızda karşımıza ilk olarak 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 48. maddesi çıkmaktadır.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 48. maddesinde, “Krediler” kenar başlığı altında banka teminat mektubunun esasen bir kredi niteliğinde olduğunu ve teminat mektubunun “gayrinakdi kredi” olarak tasnif edildiğini görmekteyiz.

Krediler

Madde 48 — Bankalarca verilen nakdî krediler ile teminat mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdî krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdî krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayrinakdî kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler, ortaklık payları ve Kurulca kredi olarak kabul edilen işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi sayılır.

şeklinde denilerek, teminat mektubunun bir gayrinakdi kredi olarak sınıflandırıldığını görülmektedir. Doktrinde, gayrinakdi kredileri “sorumluluk kredisi” olarak nitelendiren yazarlar[1] görülmektedir. Gayrinakdi kredi işlemlerinde, banka müşterine ne nakit olarak ne de mal olarak kredi vermemektedir. Banka, müşterisi için bir taahhüt altına girmektedir[2].

Banka teminat mektubunun hukuki niteliğinin ne olduğu konusunda uzun geçmişte doktrinde çeşitli tartışmalar yaşanmış[3] ise de Yargıtay’ın 1967 ve 1969 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararlarında üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olan garanti sözleşmesi olarak kabul edilmiştir[4]. Günümüzdeki yargı uygulamasına da şekil veren Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları olmuştur. İçtihadı Birleştirme Kararları, Yüksek Mahkemenin pek çok konuda verdiği içtihatlardan farklı olarak mahkemeler bakımından sadece emsal olma niteliğinde olmayıp, ayrıca bağlayıcı bir nitelik taşımaktadır[5].

Uygulamada kredi müşterisi herhangi bir iş veya işlem için bankadan muhataba hitaben olacak şekilde teminat mektubu düzenlemesini talep ettiği zaman öncesinde Banka ile arasında Genel Kredi Sözleşmesi imza ve akdedilmektedir. Bankalar, genel kredi sözleşmesi tahtında kredi müşterisine nakdi ve gayrinakdi kredi limitlerini belirlemekte ve genellikle genel kredi sözleşmesi içerisinde kontrgaranti[6] hükümlerine yer verilmektedir.

II.BANKANIN TEMİNAT MEKTUBU BEDELİNİN DEPO EDİLMESİ İSTEMİNİN HUKUKİ DAYANAĞI

Teminat mektubunun düzenlenmesi ile banka garantör sıfatıyla muhataba karşı yükümlülük altına girmektedir. Ancak teminat mektubu düzenlenmeden önce banka ile kredi müşterisi-lehtar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinde teminat mektubu konu başlığı altındaki hükümler arasında banka tarafından gerekli görüldüğünde ve istendiğinde teminat mektubu bedelinin depo edilmesinin talep edilebileceğine dair maddeler genellikle bulunmaktadır. Bankanın teminat mektubu bedelinin depo edilmesi isteğinin hukuki dayanağı banka ile kredi müşterisi arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan bu maddelerdir.

Yargıtay’ın içtihatlarında banka ile kredi müşterisi arasında imza edilen Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri titizlikle incelenmekte ve Genel Kredi Sözleşmesinde teminat mektubu bedellerinin depo edilmesine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığına özellikle bakılmaktadır.

Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06.06.2023 tarihli, 2022/471 Esas ve 2023/3524 Karar sayılı İlamında[7],

“…. taraflar arasında akdedilen GKS ile asıl borçlunun teminat mektubu bedelinin depo edilmesinden sorumlu tutulduğu, davacı bankanın GKS kapsamında riski de bulunduğu gözetildiğinde asıl borçluya yönelik depo talebinin yerinde olduğu, davacı banka, teminat mektubu bedeline ilişkin depo talebinden davalı kefilin de sorumlu olduğunu iddia etmişse de GKS'de bu yönde açık bir hüküm bulunmadığından davalı kefilin depo isteminden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davacının davalılara yönelik çek depo talebinin reddine, davacının davalı kefile yönelik teminat mektubu depo talebinin reddine, asıl borçlu şirkete yönelik teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebinin ise kabulü ile 810.000,00 TL teminat mektubu bedelinin davalı asıl borçlu şirket tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirisi olamayan bir hesaba depo edilmesine karar verilmiştir.

…..

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir…”

şeklinde denilerek, genel kredi sözleşmesindeki asıl borçlunun-kredi müşterisinin teminat mektubu bedellerinin depo edilmesinden sorumlu olduğuna dair maddelere atıf yapılmıştır.

Benzer şekilde, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2020 tarihli, 2019/2440 Esas ve 2020/566 Karar sayılı İlamında[8],

“…2-Dava teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen GKS.ler ve ekleri göz önüne alındığında, teminat mektubu bedellerinin depo edilebileceği açıkça anlaşılmaktadır. Bu belirleme karşısında kefillerin geçerli bir kefaletlerinin bulunduğu göz önüne alınarak, teminat mektupları yönünden kefalet limitlerindeki miktar uyarınca sorumlu olduklarının kabulü ile davanın kefiller yönünden de kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile teminat mektupları yönünden kefiller hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE....

şeklinde denilerek, taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesindeki teminat mektubu bedellerinin depo edilmesine ilişkin maddelere atıf yapılmış ve kefiller bakımından da sözleşmedeki bu hükmün bağlayıcı olduğuna karar vermiştir.

Aynı Yönde, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02.02.2015 tarihli, 2014/15753 Esas ve 2015/1090 Karar sayılı İlamında[9],

“…… Dava, mer'i teminat mektupları bedellerinin depo edilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine göre davacı banka tarafından davalı lehine 10 adet teminat mektubu verilmiş; daha sonra kredi sözleşmesi kat edilmiştir. Bu durumda, kat edilen genel kredi sözleşmesine göre mer'i banka teminat mektuplarının depo edilmesi her zaman istenebileceğinden davanın kabulü yerine yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,..”

şeklinde denilerek, taraflar arasındaki kat edilen Genel Kredi Sözleşmesini incelemiş ve Bankanın kredi sözleşmesine göre teminat mektubu bedellerini her zaman kredi müşterisinden depo edilebileceğine ilişkin hükmü kabul etmiştir.

III.SONUÇ

Bankanın kredi müşterisi lehine düzenlediği teminat mektubunun/mektuplarının bedellerinin müşterisinden depo edilmesini talep edip edemeyeceği konusunda öncelikle taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi hükümlerinin incelenmesi gerekmektedir. Genel Kredi Sözleşmesinde bankanın kredi müşterisinden teminat mektubu bedellerinin depo edilmesini talep etme hakkı bulunup bulunmadığının titizlikle incelenmesi gerekmektedir. Keza benzer şekilde Genel Kredi Sözleşmesinde kefaletlerin şekil şartlarına uygun ve geçerli şekilde akdedilip akdedilmediğinin kontrol edilmesi varsa kefiller bakımından teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi ile ilgili kredi sözleşmesinde bir hüküm olup olmadığının da hassasiyetle incelenmesi gerekmektedir.

Saygılarımızla,

Av. Aykut Sadıkoğlu/Selçuk Şahin Hukuk Bürosu

KAYNAKÇA:

Doğan, Vahit-Teminat Mektupları, 2020, Ankara,

Reisoğlu, Seza-Banka Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, 2003, Ankara,

Tekinalp, Ünal-Banka Hukukunun Esasları, 2009, İstanbul,

Lexpera Hukuk Bilgi Sistemi-İçtihat Programı.



[1] Tekinalp, Ünal-Banka Hukukunun Esasları, s. 224, 2009, İstanbul.

[2] Tekinalp, s. 224.

[3] Doğan, Vahit-Teminat Mektupları, s. 8-16 arası, 2020, Ankara. Türk Hukuk Doktrininde ve çeşitli yargı kararlarında teminat mektuplarının kefalet akdi olarak kabul edildiği olmuştu. Doğan, s. 8.

[4] Reisoğlu, Seza-Banka Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, s. 31, 2003, Ankara.

[5] 2797 sayılı Yargıtay Kanunu m. 45/5: “İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar.”

[6] Kontrgaranti, kelime anlamı “karşı garanti” anlamına gelmektedir. Bankacılık uygulamasında, bankalar nakdi veya gayrı nakdi kredi verirken kural olarak kredi müşterisinden teminat almaktadırlar. Teminat mektubunun kendisi gayrı nakdi kredi olarak kabul edildiğinden banka, kendisinden teminat mektubu talep eden kredimüşterisinden de olası mektubun nakde çevrilmesi riskine karşı teminat istemektedir. Uygulamada, yurt içi teminat mektupları söz konusu olduğunda banka ile kredi müşterisi arasındaki genel kredi sözleşmesinde teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde ilk talep halinde müşterinin mektup bedelini bankaya nakden ve defaten ödeyeceğini garanti ettiğine dair kontrgaranti hükmü bulunmaktadır. Doğan, Vahit-Teminat Mektupları, s. 323, 324-328.

[7] Kaynak: Lexpera. https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/11-hukuk-dairesi-e-2022-471-k-2023-3524-t-6-6-2023. Erişim Tarihi 18.12.2023. Erişim Saati 15:46.

[8] Kaynak: Lexpera. https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/11-hd-e-2019-2440-k-2020-566-t-20-1-2020 Erişim Tarihi: 18.12.2023. Erişim Saati:15:48.

[9] Kaynak: Lexpera. https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/11-hukuk-dairesi-e-2014-15753-k-2015-1090-t-2-2-2015 Erişim Tarihi: 18.12.2023. Erişim Saati: 15:54.

Merkez Ofis
İrtibat Ofisi